Miras Avukatı
Gerçek bir kişinin ölmesi veya gaipliğine kadar verilmesi durumunda, ölen kişinin mirasının kimlere, ne oranda ve nasıl intikal edeceğini düzenleyen özel hukuk dalına miras hukuku denir ve bu alanda hukuk ve danışmanlık hizmete veren kişilere ise miras avukatı denir.
Miras davası, miras hakkında açılan ve konusu miras olan her davayı kapsayan çok geniş alandır. Miras davası, ölen kişinin ardından çeşitli yollarla açılabilir. Davayı açmaya karar vermeden önce birtakım hazırlıkların yapılması gereklidir. Burada en çok dikkat edilmesi gereken durum ise, miras bırakan kişinin yanı murisin, vasiyetname düzenleyip düzenlemediği olmalıdır. Eğer ki miras bırakanın hazırladığı bir vasiyetname yoksa ve miras davasının açılması gerekiyorsa yetkili mahkeme belirlenerek dava işlemlerine başlanabilir. Fakat durum tersi ise yani vasiyet düzenlenmişse,vasiyette belirtildiği miras paylaşımı yapılmalıdır. Miras paylaşımı yapmak için miras davası açmak zorunlu değildir, mirasçılar bir araya gelerek miras avukatı aracılığıyla terekeye kendi aralarında pay edebilirler. Boşanma davalarında olduğu gibi Yanardağ Avukatlık Bürosu, miras davalarında da sizleri en iyi şekilde savunmak ve temsil etmek için hizmet vermeye devam etmekteyiz.
Miras Davası Hangi Mahkemede Açılır?
Miras davasının açılabilmesi için yetkili mahkemeye başvurulması şarttır. Davanın açılmasından önce yetkili mahkemenin tespiti için murisin yani mirası bırakanın ikamet ettiği adresin teyit edilmesi gereklidir. Miras davası, mal varlığının tamamı için miras bırakanın yerleşşim yerinde açılır ve miras bırakanın tasarruflarının iptal edilmesi veya tenkisi,mirasın pay edilmesi ve istihkak davaları da yerleşim yerindeki mahkemede görüleceği Türk Medeni Kanunu’nda belirtilmiştir. Miras davalarında yetkili mahkeme ise, murisin yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi’dir. Bu davalarda, miras davasının türüne göre değişiklik göstermekle konusu tapu tescili davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olurken terekenin tespiti için de yetkili mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi’dir.

Miras Davalarında Tebligat
Tebligat süreci miras davalarında oldukça önemli bir süreç olup davanın uzatmamasında dikkat edilmesi gereken bir konudur. Davanın ilk aşaması olan bu tebligat sürecinde davadaki herkese tebligat gönderilmesi gerekir ve eğer ki davanın taraflarından bir kişinin vefat etmesi durumunda tebligatı, o kişinin mirasçılarına ayrı ayrı gönderilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerden dolayı oldukça önemli ve dikkat edilmesi gereken bir süreçtir.

Miras Davası Ne Kadar Sürede Sonuçlanır?
Miras davasının ne kadar sürede sonuçlanacağına ilişkin kesin bir açıklama yapılamaz. Davanın süresini başta konusu etkilemek üzere daha pek çok faktör etkilemektedir. Murisin bıraktığı miras defteri yani terekedeki mal varlığı, mirasçıların yerleşim yerinin belirlenmesi, davanın açılacağı mahkemenin iş yükü ve miras davasının uzman bir miras avukatıyla yürütülüp yürütülmemesi gibi faktörler miras davasının sonuçlanma süresini etkilerken genel olarak davalar en az bir veya iki yıl arasında sonuçlandırılmaktadır.
Miras Paylaşımında Zümre Sistemi Nedir?
Türk Medeni Kanunu’nda miras ile ilgili bir zümre sistemi oluşturulmuştur ve yasal mirasçılar bu sisteme göre belirlenir. Zümre sistemi soy bağına dayanırken her yasal mirasçının bir zümre sisteminde yer alması gerekmektedir. Zümre başları ve onların alt soyları olarak düzenlenen zümre sisteminde, zümre başları hayattaysa miras onlara kalır ve alt soya geçmez. Zümre sistemi üç gruba ayrılmıştır.
- Birinci Zümre: Mirasçının alt soyudur ve yasal mirasçı olarak kendilerine hak verilecek ilk zümredir. Miras bırakan kişinin çocukları, torunları olarak devam eden kişilerdir ve mirastaki her çocuk mirasta eşit pay alma hakkına sahiptir. Bu çocuklardan birinin vefat etmesi halinde onun mirası kendi alt soyuna paylaştırılır.
- İkinci Zümre: Ölen veya gaipliğine karar verilip miras bırakacak kişinin birinci zümre mirasçısı yoksa mirası ikinci zümreye aktarılır. İkinci zümreye mirasçının anne ve babası oluşturur. Anne ve babanın vefat ettiği durumlarda miras, onların alt soyuna yani kardeşlere ve kardeşlerin alt soyu olan yeğenlere aktarılır. Anne vey babanın herhangi birinin tarafında hiçbir mirasçı bulunmuyorsa mirasın üçüncü zümreye bırakılmasına karar verilir.
- Üçüncü Zümre: Mirasın üçüncü zümreye kalması için miras bırakanın alt soyunun, anne ve babasının ve onların alt soyundan kimsenin olmaması gerekir. Üçüncü zümre de miras, miras bırakanın büyük anne ve büyük babaya ve onların alt soylarına aktarılır
Toparlamak gerekirse miras bırakanın mirası; birinci zümreye, birinci zümre yoksa ikinci zümreye, ikinci zümre yoksa üçüncü zümreye kalır. Birinci zümre mirasçılar bulunuyorsa miras, diğer zümrelere bırakılmaz. Miras bırakanın eşi her zümrede mirasçı olabilmektedir.
Vasiyetnameyi Kimler Düzenleyebilir ve Vasiyetname Nasıl Düzenlenir?
15 yaşını doldurmuş ve tam ehliyetli olan herkes vasiyet düzenleme hakkına sahiptir. Yani ölümünden sonra mirasının kime, hangi oranda kalacağını kendisi belirleyebilir. Miras bırakan kişinin yanılma, aldatma, korkutma etkisi altında yaptığı ölüme bağlı tasarruf geçersizdir fakat miras bırakanın bu şartlardan kurtulduğu, günden itibaren bir yıl içerisinde tasarruftan dönmediği takdirde tasarruf geçerli sayılır.

Vasiyetname, miras bırakan kişinin el yazısı veya sözlü olarak düzenlenebileceği gibi, resmi olarak iki tanığın katılımı ile sulh hakimi veya noter tarafından da düzenlenebilir. Sulh hakimi ve noter tarafından düzenlenen vasiyetnamelerde murisin sağlık raporunun olması ve tanıkların beyanı oldukça önemlidir. Miras bırakanın akıl sağlığının, son arzularının, tasarrufu ehli omasının tespit edilmesi aranan özellikler arasındadır. El yazısı ile miras bırakılması durumunda; vasiyetname yapıldığı gün,ay ve yıl belirtilmeli, yazının sonuna kadar kendi el yazısıyla yazılmış olmalı, vasiyetnamenin saklanmasına dair hususları içeriyor olmalıdır. Vasiyetnamede aranan en önemli özellikleri; vasiyetnamede miras bırakanın son arzusu olmalı ve miras bırakanın bu hususta ehil olmasıdır


Miras Bırakan Tüm Mallarını İstediği Şekilde Vasiyet Edebilir Mi?
Miras bırakacağı alt soyu, anne ve babası veya eşi olan miras bırakan; mirasını saklı paylar dışında kalan kısmında ölüme bağlı tasarrufta bulunabilir. Tasarruf edilebilir bölüm; mal varlığının miras bırakanın ölümü veya gaiplik kararı gününde oluşan duruma göre hesaplanır. Saklı pay oranları;
- Alt soy için yasal miras payının yarısı,
- Anne ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri,
- Sağ kalan eş için alt soy veya anne ve baba zümresiyle beraber mirasçı olması halinde yasal miras payının tümü, diğer durumlarda yasal miras payının dörtte üçü şeklindedir. Miras bırakanan kişinin üzerinde tasarruf etmediği kısım, yasal mirasçılarına kalır.

Bir Kişiyi Mirasçılıktan Çıkarmak Mümkün Müdür?
Mirasçı; miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarına karşı ağır bir suç işlemişse veya mirasçıİ miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarına karşı aile hukukundan doğan yükümlülükleri yerine büyük ölçüde yerine getirememişse miras bırakan, ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir. Ek olarak miras bırakan, hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunan alt soyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir.
Miras bırakan kişi, herhangi bir mirasçısı ile karşılıklı ya da karşılıksız anlaşma sağlanarak mirastan feraget sözleşmesi yapılabilir ve feragat eden kişi mirasçılık sıfatını kaybeder. Karşılıklı anlaşma sağlanarak feragat edilirse sözleşmede aksi olmadıkça feragat eden kişinin alt soyu için de aynı sonuç geçerli olur.
mirasçılardan mal kaçırılması durumunda hangi dava açılmalıdır?
Mirasçılardan mal kaçırılması durumunda miras payı oranında tapu iptal ve tescil davası açılabileceği gibi muvazaanın ispat edilmesi durumunda haksız işgal tazminatı da istenebilir ve ayrıca Yanardağ Avukatlık Bürosu olarak miras hukuku dahilinde başta tescil davası, miras talebi, miras reddi davaları olmak üzere her türlü davanızda yanınızdayız ve sizi en iyi şekilde savunmak için çalışmaktayız. Vergi hukuku, gayrimenkul hukuku gibi hukuk dallarında da avukata veya hukuk danışmanlığına ihtiyacınız varsa İstanbul ve çevresinde hizmet veren ve uzman ekibimizle Yanardağ Hukuk Bürosu ile irtibata geçerek detaylı bilgi ve randevu alabilirsiniz.
Mal Paylaşımı Nasıl Olur?
Vefat eden veya gaipliğine karar verilen kişinin mal varlığının, kanunda belirtilen kişilere belirli oranda pay edileceği ve bunların ne şekilde paylaşılacağı kanunda belirtilmektedir. Miras bırakan kişinin, borçları ve alacaklarının da dahil olduğu tüm mal varlıklarına tereke adı verilir. Mal paylaşımı ise, mal varlıklarının oluşturduğu terekenin mirasçıları arasında paylaşılması anlamına gelir.
Yasal ve Atanmış Mirasçı Kimdir?
Miras hukukunda miras bırakana mirasçı olarak bulunan iki çeşit mirasçı vardır.
Yasal Mirasçı: Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiş olup miras bırakanın kan hısımları, evlatlık, alt soyu ve sağ kalan eşi yasal mirasçıdır.
Atanmış Mirasçı: Miras bırakanın kendi özgür iradesi ile mirasının tamamını veya bir kısmını bir kimseye bırakması halinde o kişi atanmış mirasçı sıfatını alır. Atanmış mirasçı olabilmek için, miras bırakanın vasiyetname düzenlemesi aranan özellikler arasındadır.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedir?
Bir kişinin ölümüne kadar bakılması için yapılan sözleşmedir. Kendisine bakılması için mirasının tamamını veya belirli bir kısmını vermesi karşılığında miras bırakacak kişinin kişisel ihtiyaçlarının karşılanması ve bakımının yapılmasına dair karşılıklı borç yükleyen sözleşmedir. Bakımı sağlayan kişi; miras bırakacak kişinin ölümüne kadar ona bakmalı, ihtiyaçlarını karşılamalı ve sözleşme dahilinde kararlaştırılan yükümlülükleri yerine getirmelidir. Miras bırakacak kişi ise; sözleşmede belirtildiği oranda mirasının tümünü veya bir kısmını vermekle yükümlüdür.
Terekenin Tespiti Davası Nedir?
Miras bırakan şahısın ölümünden sonra mirasçılarına hangi mal varlığının kaldığına dair bir açıklama yapılmamaktadır. Bu yüzden mirasçıların, miras bırakan kişinin mal varlığını araştırması gerekir ve miras bırakanın kendi adına kayıtlı taşınır- taşınmaz mallar, banka hesapları, hisse senetleri ne varsa hepsinin tespiti adına terekenin tespiti davası açılır. Bu davada miras bırakan kişinin tüm mal varlığı tespit edilir. Bunun gibi diğer tüm miras davalarında profesyonel ve tecrübeli bir miras avukatı ile çalışmanız oldukça önemlidir. Mirasçılar arasında oldukça hassas bir konu olduğu için avukatınız, sizi en iyi şekilde temsil eder ve diğer mirasçıları tarafından haksızlığa uğramadan payınıza düşen mirası almanıza yardımcı olur. Alanında uzman ve deneyimli avukatlarımızdan yardım almak için bizimle irtibat kurabilirsiniz.Yanardağ Avukatlık Bürosu olarak her türlü miras davası veya mirasla ilgili sorularında sizlere yardımcı olmaktayız.


Miras Bırakanın Ölüme Bağlı Tasarrufları Nelerdir?
Miras bırakan kişi, mal varlığının bir kısmında veya tamamında vasiyetname ya da miras sözleşmesi ile tasarrufta bulunabilir. Ancak yapılacak bu tasarruf kanunun sunduğu tasarruf özgürlüğü çerçevesinde yapılmalıdır. Miras bırakanın saklı paylı mirasçılarında tasarrufa izin verilmemektedir. Saklı payların dışında kalan kısım için ölüme bağlı tasarrufta bulunulabilir. Miras bırakan kişi, ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçı olmaktan çıkarabilir. Miras bırakan kişi, mirasının bir kısmını veya tamamı için bir veya birden fazla kişiyi mirasçı olarak atayabilir. Miras bırakan kişi, bir kişiye onu mirasçı atamadan belirli bir mal bırakma yolu ile kazandırmada bulunabilir. Miras bırakan kişi, mirasçının kendinden önce ölümü veya mirasın reddi durumunda onun yerine bir veya birden fazla yedek mirası atayabilir. Miras hukukunda tüm bu tasarruflar belirli şartlara ve usullere göre düzenlenmiş olup geçerli olması ve iptalinin söz konusu olmaması için miras hukukunda uzman bir miras avukatı ile çalışmak oldukça büyük bir önem arz etmektedir.
Miras Davalarında Miras Avukatının Önemi
Mal paylaşımı ve diğer miras davalarında oldukça sıklıkla karşılaşılan sorunlar sebebiyle olabildiğince karmaşık ve uzun hukuki süreçlerin doğmasına sebep olur. Yanardağ Avukatlık Bürosu olarak alanında uzman ve profesyonel ekibimizle müvekkilimiz için hukuki süreçleri başlatılması, yönetilmesi ve gerekli prosedürlerin yerine getirilerek miras davasının bir an önce olumlu sonuçlanması için profesyonel miras hukuku danışmanlığı vermekteyiz.
Yanardağ Avukatlık ve Hukuk Danışmanlığı Olarak Miras Hukukuna Dair Verdiğimiz Hizmetler;
- Mirastan mal kaçırma davası
- Vasiyetname düzenleme
- Mirasçı tayini sözleşmesi düzenleme
- Miras talebi veya reddi davaları
- Taksim sözleşmesinin hukuka uygun hazırlama
- Saklı payın korunması davası
- Mirasçılık belgesinin iptali davaları
- Ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenleme
- Mirasta mal paylaşımı
- Miras sebebi ile istihkak davaları
- Tenkis davası
- Muvazaalı miras işlemlerine karşı dava
Terekenin tespiti ve defter tanzimi davası gibi daha pek çok konuda siz müvekkillerimize hizmet vermekteyiz. Miras hukuku konusunda uzman ve deneyimli ekibimizle miras hukukuna dair her türlü davanızda yanınızda olmakta ve dilediğiniz danışmanlık hizmetini sizlere vermekteyiz. Bu tür davalarda her süreçte birlikte hareket ediyoruz ve böylelikle sizi en iyi şekilde temsil etme ve savunma amacına yönelik çalışmalar yapıyoruz.
Sıkça Sorulan Sorular
Reddi miras, mirasın reddedilmesidir ve mirasçının mirasçılık sıfatından kurtulması anlamına gelir. Mirasçı, mirasçılık sıfatından doğan hakları ve yükümlülükleri yok sayarak mirasın reddini talep eder.
Reddi miras, yasal bir süreçle sınırlandırılmış olup bu yasal süreç üç ay olarak belirlenmiştir. Bu üç aylık süre, yasal mirasçıları için miras bırakan kişinin ölümünü veya gaip kararını öğrendikleri; atanmış mirasçılar için miras bırakan kişinin tasarrufu kendilerine resmen bildirildiği tarihten itibaren başlar.
Mirasçılar arasında miras paylaşımı konusunda doğabilecek anlaşmazları gidermek için anlaşmaya miras taksim sözleşmesi adı verilir. Her mirasçı mirasın paylaşımının mahkeme önünde yapılması için miras paylaşımı davası açma hakkına sahiptir. Miras sözleşmesinin geçerli olabilmesinin şartı, tüm mirasçıların miras paylaşımını kabul ettiklerine dair sözleşmenin altına imza atmış olmasıdır. Tek bir mirasçının bile imzasının eksik olması halinde miras sözleşmesi geçerli olmayacaktır.