- Mart 18, 2023
- Yayınlayan: Yazar
- Kategoriler:

Sigortalı Çalışan Kadın Nafaka Alabilir mi?
Sigortalı olarak çalışan kadının nafaka almasının önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır. Kanunen eşe ödenen nafakanın şartı eşin evliliğin bitiminden sonra yoksulluğa düşme tehlikesinin olmasıdır. Ancak kanunda belirtili yoksulluk kelimesi kişiden kişiye değişebilmektedir. Dolayısıyla tarafların ekonomik durumları, alıştıkları sosyal şartlar ve hayat standartları göz önüne alındığında ortada büyük bir düşüş yaşanacağı kanaatine varılır ise Aile mahkemesi tarafından nafaka verilmesine hükmedilebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da sigortalı çalışan kişiye nafaka bağlanabileceği konusunda kararlar vermiştir. Aile mahkemesinde görülen boşanma davasında sigortalı çalışan kadın davacının nafaka alması için emsal kararlara istinaden boşanma avukatı tarafından boşanma davası dilekçesi yazılmalıdır. Gerekli hukuki işlemleri yapan uzman boşanma avukatı müvekkilini en iyi şekilde bilgilendirir.
Asgari Ücretli Kadın Nafaka Alır Mı?
Boşanma davalarında asgari ücretli kadın belirli kanuni şartlar mevcut ise kendisini temsil eden boşanma avukatının talebi ile nafaka alır. Boşanma davalarında kanunen eşe öngörülen nafaka yoksulluk nafakasıdır ve bu nafakanın ödenmesi için aranan şart evliliğin bitiminden sonra eşlerden birinin yoksulluğa düşme ihtimalinin bulunmasıdır.
Yoksulluğa düşme durumunun değerlendirilebilmesi için tarafların yaşam standartları ve günün koşulları dikkate alınmalıdır. Asgari ücretli bir kişinin nafaka alıp alamaması konusunda Yargıtay’da görüş ayrılıkları ortaya çıkmış olsa da çoğunluğun görüşü asgari ücretli kadının nafaka alabilmesi yönünde olmuştur. Boşanma davalarına bakan boşanma avukatları gerekli hukuki işlemleri yaparak davayı açan müvekkili asgari ücretli olsa da en yüksek miktarda alacağı nafaka miktarını talep eder.
Boşanma davalarına dair gerekli tüm hukuki işlemleri yerine getirir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarında asgari ücretle çalışan kişinin nafaka alabileceği öngörülmüştür. Dolayısıyla asgari ücretle çalışılması nafaka alınması için engel taşımamaktadır.
Babasından Emekli Maaşı Alan Kadın Nafaka Alabilir mi?
Babasından emekli maaşı alan kadın boşanma davasında nafaka alabilir, bunun önünde kanunen tanınmış bir engel bulunmamaktadır. Burada dikkate alınması gereken; eşin evliliğin bitiminden sonra yoksulluğa düşme tehlikesinin varlığıdır. Böyle bir durumda aile mahkemesi hakimi tarafların ekonomik durumlarını değerlendirdikten sonra gerekli gördüğü takdirde nafaka bağlanmasına hükmedebilir.
Çalışan Kadın Ne Kadar Nafaka Alır?
Bir boşanma davasında verilecek nafakayı ve miktarını aile mahkemesi hakimi tayin eder. Aile Mahkemesi ilk olarak tarafların sosyo-ekonomik durumunu anlayabilmek adına eşlerin ikametgahlarının bulunduğu emniyet müdürlüklerine ekonomik durumun araştırılması için yazı yazar. Ardından emniyet müdürlükleri yapmış oldukları araştırmalar sonucunda tarafların ekonomik durumunu bildirir raporu hazırlar ve mahkemeye gönderir.
Aile Mahkemesi de günün koşullarına ve tarafların ekonomik durumlarına göre bir nafaka belirler. Kanunen belirtilmiş bir nafaka miktarı ve oranı bulunmamaktadır. Dolayısıyla takdir aile mahkemesinin kanaatine bırakılmıştır. Çalışan bir kadının nafaka almasında herhangi bir engel olmayıp, meblağ mahkeme tarafından belirlenir.
Emekli Maaşı Olan Kadın Nafaka Alabilir mi?
Emekli maaşı alması nafaka alınmasına engel teşkil etmemektedir. Bir kişi hem emekli maaşı hem de nafaka alma hakkına sahip olabilmektedir. Emekli maaşı alan kişinin nafaka alıp alamayacağı durumun özelliğine göre değişiklik göstereceğinden aile mahkemesi hakiminin takdirine bırakılmıştır. Her boşanma davasında tarafların ekonomik durumları, gelirleri, yaşam standartları değişiklik göstermektedir. Dolayısıyla davanın gidişatına ve tarafların haline göre bu konuda kanaate varacak makam aile mahkemesidir.
Çalışan Kadına Nafaka Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/455 E. 2019/1084 K.;
“Tarafların gelir durumları karşılaştırıldığında davacının düzenli ve yeterli gelirinin olduğu, bir evi ve tarlasının bulunduğu, davalının ise asgari ücretin biraz üzerinde ücret ile çalışmaya başlamış olsa da bu hâliyle tarafların gelir durumlarının birbirine denk olmadığından ve davalının boşanma nedeniyle yoksulluğu ortadan kalkmadığından, yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına hükmedilemez.
T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2015/16747 K. 2016/174;
“Nafaka alacaklısı kadının aldığı asgari ücretin; yukarda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Davalının asgari ücret ile çalışıyor olması nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır. O halde, mahkemece yapılacak iş; davacının ekonomik ve sosyal durumu ayrıntılı olarak araştırıldıktan sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı kabul edilerek, nafakanın(çoğun içinde azı da vardır ilkesi gereğince) TMK’nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır..”
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU 25.10.2018 TARİH VE 2017/2-1891 E 2018/1577 K
“Kararın temyizi üzerine Özel Dairece yapılan incelemede; mahkemenin boşanma ve kusur belirlemesine dair gerekçesi onanmak suretiyle kesinleşmiş, karar sadece “tedbir nafakasına” dair olarak bozulmuştur. Yukarıda da açıklandığı üzere mahkemenin direnme gerekçesinin aksine erkeğin gelirinin bulunmaması, kadının çalışıyor olması veya kusur durumu kadın yararına tedbir nafakası hükmedilmesine engel teşkil eden vakıalar değildir. Hâl böyle olunca tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”
T.C. YARGITAY 3.HUKUK DAİRESİ Esas: 2013/12156 Karar: 2013/14691
“Somut olayda tarafların 12.03.2012 tarihinde boşandıkları, davacının perdecide asgari ücretle çalıştığı, evli olduğu, eşinin çalışmadığı, davalının boşandıktan sonra öğrenci yurdunda çalıştığı, asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği ve 3 yaşındaki çocuğu ile birlikte yaşadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Nafaka alacaklısı kadının, aldığı asgari ücretin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Bu nedenle davalının geliri yoksulluğu ortadan kaldırmayıp, bu durumun sadece nafaka miktarının tayininde nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, TMK’nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır.”
Memur Kadın Nafaka Alabilir mi?
Memur kadının nafaka almasında kanunen herhangi bir engel bulunmamaktadır. Nafaka alınabilmesinin en önemli şartı kanunda yapılan tanımda mevcuttur. Buna göre; yoksulluk nafakası alan eşin evliliğin bitiminden sonra yoksulluğa düşme tehlikesi bulunması gerekir. Kanunda belirtilen yoksul tabiri kişiden kişiye farklılık gösterebilecek bir unsurdur. Zira bir boşanma davasında tarafların sosyo-ekonomik durumları ve yaşam standartları göz önüne alınarak karar verilir. Aile Mahkemesi hakimi gerekli gördüğü takdirde memur kadına nafaka verilmesine hükmedebilir. Dolayısıyla memur olmak nafaka almaya engel teşkil etmemektedir.
Erkek Evlenirse Nafaka Düşer mi?
Eşe ödenen nafakanın kesilmesi için kanunda şartlar öngörülmüştür. Buna göre; nafaka alan tarafın evlenmesi veya taraflardan birinin vefat etmesi durumunda nafaka borcu ortadan kalkar. Nafaka ödeyen tarafın evlenmesi nafakayı ortadan kaldırmaz. Öngörülmüş şartlar gerçekleşmediği sürece nafaka ömür boyu devam etmektedir. Çocuğa ödenen nafaka ise iştirak nafakası olarak adlandırılır ve çocuk 18 yaşını doldurunca nafaka borcu da ortadan kalkar.
Sigortalı Olarak Çalışan Kadın Nafaka Hakkına Dair Yargıtay Kararları 2023
Yargıtay
- Hukuk Dairesi
2016/16284 Esas
2017/6177 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; aylık 250,00 TL nafaka ödediği davalının sigortalı olarak çalıştığını öğrendiğini ileri sürerek, davalının sigortalı çalıştığı dönemde almış olduğu nafakanın tarafına iade edilmesini ve nafakanın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı, vasıfsız bir eleman olduğundan bulduğu işlerin asgari ücretli işler olduğunu ve çok sık iş değiştirmek zorunda kaldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalının dava açıldığı tarihten önce çalıştığı anlaşıldığından yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren iptali ile bu tarihten itibaren ödemiş olduğu nafakanın davacıya iadesine karar verilmiş, karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TMK.nun 175.maddesine göre, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında nafaka isteyebilir. Aynı Kanunun 176/4.maddesine göre ise, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir.
Yargıtay HGK.nun 7.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. HGK.nun yerleşik kararlarında “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması,” yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir.
(HGK. 7.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 1.5.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları).
Somut olayda; davalı kadının satış elemanı olarak çalıştığı ve maaşının 1,350,16 TL olduğu anlaşılmaktadır. Davalının aldığı 250 TL nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün değildir. Aldığı nafaka ile gelirinin toplamı ise, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Finike Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.10.2013 tarih ve 2011/97 Esas, 2013/249 Karar sayılı boşanma ilamında da davalı kadının sürekli ve düzenli
gelir getiren bir işte çalışmayıp asgari ücretli olarak geçici nitelikte bir işinin olması gerekçesi ile yoksulluk nafakası miktarının düşük tutulduğu belirtilmiştir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır.
Buna göre; mahkemece, asgari ücret sınırındaki gelirinin davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı ve dava tarihindeki şartlara göre davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı göz önünde bulundurularak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak karar verilmiştir.